İzleyiciler

22 Şubat 2017 Çarşamba

Tanrıyı Öldürmek...



Biliyor musunuz ne yapmalı ilk olarak
hani o büyük günden sonra
Önce tanrıyı öldürmeli
Duraksamadan, sakınmadan tetiği
düşmeli arştan arza cansız bedeni
ki
umut yapayalnız kalabilsin hayatla

Vuslat AKTEPE

Sarhoş...




Pardon bayım sizi tanıyor muyum?

Evet, tanışmıştık meyhanede hani
Güzel Şarkı Söylüyorum
hakkımı teslim etmek lazım
Sizin sözlerinizdi bunlar
sadece hatırlatıyorum


Ah evet görüştüğümüze sevindim bu viranede
Sahi burası neresi

Sizde bir âlemsiniz hani
Neresi olduğunu bilmediğiniz bir yerde işiniz ne
Ama yine de ben size kısaca tanıtayım
Burası benim evim
Şu küçük yer ise odam
Gezmek ister miydiniz?

Evet, isterim ama çok soğuk
Kasımın ortasında bu
Aman Allah’ım kar mı süzülen odanızdan aşağı
İliklerime işledi
Ama soğuk değil de
Bu olağan dışılık
Sizce de garip değil mi

Öğretmeni hatırladınız mı bayım
Hani masaya çıkıp dans eden gece

Anımsadım sanırım
Şu esmer
Gözleri hafif çingene
Elleri kavruk
Avuçları küçük şurada ki çocuğa
Belki, şu tablodaki kıza benzeyen bayan
Evet, hatırladım da
Ne olmuş ona,

Sizce de şu karın altında yatan ceset onun olamaz mı

Evet, onun cesedi
Peki, bu cesedin karın altında
Karın sizin odanızda
Hem de bir kasım akşamında
Ve benim sizin yanınızda
Hem de bu tuhaflıkların ortasında
Ne işimiz olabilir ki

Acaba içkiyi mi çok kaçırdınız
Oysa bizzat akşam
Hem de tarafımdan defalarca uyarıldınız
Hatırlarsınız.

Hadi ben sarhoşumda beyefendi
Siz bu ayık kafa ile
Hemen burada
Söyler misiniz
Neye hizmet ediyorsunuz

Sizde hakkını vermelisiniz ki
Bir ayık bir sarhoş aynı anda aynı dünyada bulunamaz

Anladığımı sanmıyorum bayım açıklar mısınız

Bakın farz edelim siz sarhoşsunuz
Ve etrafınızda olanları tuhaf buluyorsunuz
Ben de sizin tuhaf bulduklarınızın bir parçası olarak
Resmin bir kenarında sizin beni görmek istediğiniz gibi
Oturuyorum değil mi
Şu kar
Şu ceset
ben ve sizi
Soruyorum gözleriniz nasıl görmek isterdi

Ama bu istekle ilgili değil ki
Gerçekle ilgili
Gözler olanı görür

O halde bu Kasım akşamı benim odamda yağan karın altında bir ceset saklı
Sizce gerçek sahiden bu mu

Peki, bayım bu anlaşılır
İyi de benim gördüğümü siz de görmüyor musunuz

Belki evet
Belki hayır
Eğer ben ayıksam
Ki öyle olduğunu farz ediyorum
Sizin gördüklerinizi paylaşamam
Ama sizin açınızdan görmem şart

Yani

Bayım
Kar
Odam
Ve siz
Sarhoşluğumsunuz
Ayık kalan yarım ise
Tartıştığım gerçeğim

İyi de cesedi saymadınız

Oda ve kar yoksa ceset de olmaz değil mi
Ama gönlünüzü ferah tutun
Ceset benim cesedim
Doğdum daha dün geceydi
Ve öldüm
Hemen sabahı
Delirmedim bayım rahatlayın
Nehre girmekti niyetim
Su biraz soğuktu

Ayılmak için mi

Niye sarhoş mu oldum

Ama az önce...

O sözler bir sarhoşa aitti
Bayım siz dinlemiyor musunuz beni
Ölü
Kendi yüreğine kilitli
Yaşam
Bedenine tutsak
Akıl yasak
Ve duygu
Yalnızca sitem
Yani içince bir nebze daha
Şu daktilolu odamda
Bir soğuk ter basar sırtımı
Ama korkmayın lütfen
Sizden daha cesur değiller geride kalanlar

Korkmuyorum bayım yalnızca veda ediyorum
Hoşça kalın

Hoşça kalın dostum
Ha cesedi de sırtlar mısınız
Bana biraz ağır da

Elbette
İyi kalın

Vuslat AKTEPE

8 Şubat 2017 Çarşamba

Ölüm...



Sevgilim
Sürgün sürgüne yaraşır
sevda sevdalıya
ve ölüm
ölebilecek kadar kalana

Biliriz biz o gitmeleri
hiç öyle sedasız değildir
Yel olur
tufana döner
efil, efil kurutur da
Gayrısı beriye hasret
öteye korkudur

ki ölüm ancak ölebilecek kadar kalana umuttur

Vuslat AKTEPE

Öyle Yalnız Durduğuna Bakma...




Uzaklardan bir nefes eserken uçurtman
renkli
sade
cesur gölgeler iliştirilmiş sesi
en çok da o sesi korkutur karanlığın kalpten vuruşlarını
Beden ne anlam taşır ki
çıkıp dövüşmekten gayrı
Hangi güzellik güzel kalabilir
zamanın sonsuz aynasında
dövüşenlerin hikâyelerinden başka


Vuslat AKTEPE